Mide küçültme ameliyatı olanlar mide küçültme operasyonundan sonra büyük bir ivmeyle kilo kaybıyla karşılaşmaktadırlar. Ancak unutulmamalıdır ki bu ameliyatta en önemli süreç ameliyat sonrası süreçtir. Tüp mide ameliyatı, midenin yaklaşık% 75’ini alarak yiyecek alımını kısıtlayan ve alınan midenin yerine bir mide tüpü bırakılan yeni bir ameliyattır. Hem mide boşalması hem de bağırsak geçişi, ameliyattan sonra belirgin bir şekilde artar. Çünkü mide içi basınç, yiyeceklerin yenmesi üzerine artar ve bu da mide duvarının gerginliğini artırır.
Mide küçültme ameliyatı tipik olarak başlangıca göre %25 ila %35 vücut ağırlığı kaybı ile sonuçlanır ve kilo kaybının çoğu ilk 6 ayda gerçekleşir. Bu kadar çok kilo kaybı, obezite ve diğer birçok kiloyla bağlantısı olan hastalıkların ani olarak iyileşmesini veya hafiflemesini sağlayabilir.
Mide Küçültme Operasyonu
Mide küçültme operasyonu olanlar vermeleri planlanan kilolarının büyük çoğunluğunu ameliyat sonrası ilk 6 ayda verirler. Mide küçültme ameliyatı sonrası beslenme ve diyet bu ameliyat özelinde en önemli husustur. Mide küçültme ameliyatında midenin bir kısmı kesilerek alınmakta ve bu sayede hastanın ameliyat sonrasında iştahı azalmaktadır. Bu durum hastanın hızlı ve kontrollü bir şekilde kilo vermesine yol açar. Aynı zamanda mide küçültme ameliyatı esnasında midenin giriş ve çıkış kısımlarında devamlılık aynen sağlandığından ötürü hastanın risk seviyesi oldukça aza indirgenebiliyor. Mide küçültme ameliyatı tahmini olarak ortalama 1 veya 2 saat sürmektedir. Mide küçültme ameliyatları arasında en yenilerinden ve en çok tercih edilenlerden olan tüp mide ameliyatı yaklaşık 15 yıllık geçmişe sahiptir.
Mide Küçültme Ameliyatı
Mide küçültme operasyonu olanlar mideleri çok büyük oranda kesilip alındığı için, ameliyat sonrasında iştahları bir hayli azalmaktadır. Ne var ki kilo verilmesi de buna bağlı olarak gerçekleşmektedir. Aşırı kilolu insanlarda yani bir başka ifadeyle obezite hastası bireylerde birçok hastalık baş göstermektedir. Mide küçültme ameliyatı olduktan sonra kilo veren hastaların, kilolarından kaynaklı olarak damar tıkanıklığı, insülin direnci problemi, kalp rahatsızlığı, eklem ağrıları gibi problemleri hafiflemekte veya tamamen geçmektedir. Aynı zamanda hayat kalitelerinin ani şekilde artması hastaları motive etmekte ve süreç olarak heveslendirmektedirler. Çünkü öyledir ki mide küçültme ameliyatının en zorlu ve en önemli kısmı ameliyat sonrasında kilo verilecek olan sistematik süreçtir.
Mide Küçültme Ameliyatı Fiyat
Mide küçültme operasyonu olanlar hayatlarına yaşam kalitelerini arttırmış bir biçimde devam etmektedirler. Mide küçültme ameliyatı olacak hasta için çok önemli olan bu durum onların gözünde bu ameliyatı takıntı haline dahi getirmektedir. Mide küçültme ameliyatında hastalar için bir diğer önemli konu da ameliyatın maddi boyutu yani fiyatıdır. Ancak mide küçültme ameliyatı fiyat tablosu çizmek hiçbir şekilde mümkün değildir. Ameliyatı olacak hastanın değişkenleri, ameliyatı yapacak olan doktorun niteliği ve ameliyatın nerede yapılacağı fiyatı etkileyen hususlardandır. Öncelikle hastanın yapacağı şey operasyonla ilgili bilgi almak ve muayene olmak için en yakın doktora gitmek olacaktır. Doktor, hastayı bilgilendirdikten sonra hasta da dilerse ameliyat sürecine geçilecektir.
Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası
Mide küçültme ameliyatı olanlar, ameliyat sonrasında beslenmelerine ve kendilerine özen göstermeliler. Mide ameliyatının başarısında, hastanın yeni yaşam tarzını kabul etmesi, metabolizma uzmanlarıyla birlikte ortaya konulan diyet programına uygun beslenmesi, gerekiyorsa besin, vitamin ve mineral yan gıdalarını düzenli olarak alması büyük önem taşımaktadır. Her hasta özel olarak takip edilse de, tüp mide ameliyatı arkasından beslenme hususunda birtakım durumlar önem arz eder. Örneğin mide küçültme ameliyatı sonrası protein beslenmenizdeki en önemli besin maddesi olacak. Günde takribi 60g protein ihtiyacı olduğundan dolayı takviye almanız gerekecek. Öğün atlamamaya dikkat edeceksiniz. Günde en az 3 ana öğün tüketmeye dikkat edeceksiniz. Buna ek olarak beslenme sisteminize en az 2 ara öğün katmanız gerecektir. Böylece mideniz aşırı dolmaz ve metabolizmanızın daha hızlı çalışır. Bunlar gibi birçok önergeyi ameliyattan sonra doktorunuz sizinle paylaşacaktır. Bunlara dikkat etmeniz oldukça önemlidir.
Mide Küçültme Ameliyatı Şartları
Mide küçültme ameliyatı olanlar yalnızca ameliyat olmaya karar vermezler, aynı zamanda bu ameliyatı olabilmek için bazı şartları sağlamak gerekmektedir. Mide küçültme ameliyatlarından en çok kullanılanı olan tüp mide ameliyatını olabilmek için hastadaki kilo fazlalığının belli bir seviyeden fazla olması gerekmektedir. Aynı zamanda diyabet hastası olanlar, yüksek tansiyon, uyku apnesi ve obeziteye bağlı metabolizma bozukluğu olan hastalar bu ameliyat için uygundur. Tüp mide ameliyatı 18 yaşından küçük kişilere ancak yukarıda bahsedilen hastalıkların bulunması, obezitenin seviyesi değişkenlerine bağlı olarak yapılabilir. Ayrıca hekimin kararından ziyade ebeveynlerinin kararı da bu ameliyatı olabilmesi için son derece önemlidir. Son olarak 65 yaş üstü hastalarda da sağlık durumu ve ameliyatın gerekliliği değerlendirilir ve uygun görülürse mide küçültme ameliyatı şartları sağlanıyorsa ameliyat yapılır.
Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası Beslenme
Mide küçültme ameliyatı olanlar cerrahi operasyondan daha zor olarak ameliyat sonrası süreçten bahsederler. Mide küçültme ameliyatı hastayı genel olarak uzunca bir beslenme ve diyet sürecine sokar. Bu süreçte dikkatli beslenmesi, doktorunun söylediklerini hassasiyetle yerine getirmesi gerekmektedir. Mide küçültme ameliyatıyla birlikte protein kullanımına dikkat edilmelidir. Günde yaklaşık 60 gram protein kaynağı alınmalıdır. Ayrıca öğünlerin küçük porsiyonlar halinde ve düzenli olarak hazırlanıp tüketilmesi gerekir. Ayrıca ameliyatı takip eden süreçte mineral ve vitamin desteği de düzenli olarak alınmalıdır. Son olarak mide küçültme ameliyatı sonrası beslenme şeklinin bir diyet olmadığı unutulmamalıdır. Hasta ameliyat sonrasında artık hayatının tamamını beslenmesine dikkat ederek geçirecektir. Bu durumun bir süreçten ziyade bir yaşam tarzı olarak benimsenmesi hem hastanın hayat kalitesini doğrusal bir düzeyde ilerletir hem de sağlık problemlerini tekrar yaşamamasının önünü açar.